[go: nahoru, domu]

İçeriğe atla

Hüseyin Atay: Revizyonlar arasındaki fark

Vikipedi, özgür ansiklopedi
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Alpharabius (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Alpharabius (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
25. satır: 25. satır:
}}
}}


'''Hüseyin Atay''' (d. [[İkizdere]], [[Rize]], [[1930]]) [[Türk]], [[İslam]] [[İslâm felsefesi|felsefesi]] profesörü, [[teolog]], [[İlahiyatçı|ilahiyatçı]]. Türkiye'nin ve dünyanın yaşayan en büyük [[Kelam]]'cı profesörlerinden biri olarak gösterilir. Fikirleri ve görüşleri akademik çevrelerce çok dikkate alınmaktadır, bu bakımdan ''"Hocaların Hocası"'' olarak anılır. Kendisi [[Arapça]], [[İbranice]] ve [[İngilizce]] bilmektedir.
'''Hüseyin Atay''' (d. [[İkizdere]], [[Rize]], [[1930]]) [[Türk]], [[İslam]] [[İslâm felsefesi|felsefesi]] profesörü, [[teolog]]. Türkiye'nin ve dünyanın yaşayan en büyük [[Kelam]]'cı profesörlerinden biri olarak gösterilir. Fikirleri ve görüşleri akademik çevrelerce çok dikkate alınmaktadır, bu bakımdan ''"Hocaların Hocası"'' olarak anılır. Kendisi [[Arapça]], [[İbranice]] ve [[İngilizce]] bilmektedir.


== Hayatı ==
== Hayatı ==

Sayfanın 02.04, 2 Aralık 2015 tarihindeki hâli

Hüseyin Atay
Doğum1930 (93-94 yaşında)
İkizdere, Rize, Türkiye
MilliyetTürk
Kariyeri
Dalıİslam, Kelam
Çalıştığı kurumlarAnkara Üniversitesi,
Chicago Üniversitesi,
Harvard Üniversitesi,
Kudüs Üniversitesi,
Kral Fahd Petrol ve Madenler Üniversitesi,
Ürdün Yermuk Üniversitesi,
Bologna Üniversitesi,
Ürdün Ehlu'l Beyt Üniversitesi,
Malezya International Institute of Islamic Thought and Civilization,
Konya Yüksek İslam Enstitüsü
EtkilendikleriEbu Hanife
EtkiledikleriYaşar Nuri Öztürk, Bayraktar Bayraklı

Hüseyin Atay (d. İkizdere, Rize, 1930) Türk, İslam felsefesi profesörü, teolog. Türkiye'nin ve dünyanın yaşayan en büyük Kelam'cı profesörlerinden biri olarak gösterilir. Fikirleri ve görüşleri akademik çevrelerce çok dikkate alınmaktadır, bu bakımdan "Hocaların Hocası" olarak anılır. Kendisi Arapça, İbranice ve İngilizce bilmektedir.

Hayatı

1930 yılında Rize'nin İkizdere ilçesinin Güneyce köyünde (eski adı Hacı Şeyh Köyü) doğdu. Küçük yaşta hafız olmuştur. İlkokula köyde başlamıştır fakat 5. sınıfı İstanbul Kadırga İlkokulunda tamamlamıştır. Eğitim hayatını devam ettirirken hususi olarak, İstanbul'da Şehzadebaşı İbrahim Paşa Camii İmamı ve hatibi Hacı Hasib Efendi'den Arapça okumaya başladı. Kumkapı Ortaokulu'na devam ederken de İstanbul müftülüğünde müderris olan M. Asım Hacı Bilaloğlu'ndan Arapça okumaya devam etti. Ortaokulu başarıyla bitirince 1945'ten 1948 yılına kadar Mustafa Gümülcüneli'den, Medresetul Kudat hocalarından Ali Haydar Güleryüz'den ve sonradan Rize müftüsü olan müderris Yusuf Ziya Karal'dan İstanbul medreselerinde okutulan bütün ilimlerin yanında medrese programlarında olmayan ilimleri de tahsil etti.

1948 yılında Bağdat'a gidip liseyi orada bitirdi ve üniversiteye aynı şehirde başlayıp 1954 yılında da Bağdat İlahiyat Fakültesi'ni birincilikle bitirdi. Bağdat'ta gerek lise ve gerekse fakülte tahsili esnasında oranın müderrislerinden de hususi olarak Tefsir, Hadis, Fıkıh, Usul ül-Fıkh, Kelam, Mantık, Arap Edebiyatı, Arapça, Feraiz (Miras Hukuku) ve İlm-i Heyet okudu. Bu bağlamda, Türkiye'nin akademik anlamda yetişen en iyi Hanefi alimi olmuştur.

1956 yılında Yedek Subay olarak askerliğini tamamlayıp, 1960 ve 70'li yıllarda bir çok ulusal ve uluslarası çalışma ve araştırmalarda bulunmuş ve her daim aktif olarak ilim dünyasının içerisinde olmuştur.

Akademik Hayatı

26 Kasım 1956'da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ne İslâm Felsefesi asistanı olarak girdi. Akademik anlamda kariyerinin yükselmeye başladığı yıl 1960 senesidir, bu yılda "Kur'an'a göre iman esasları" adlı teziyle doktorasını verdi ve 1960-61 yıllarında sıkı bir çalışma neticesinde merhum Doç. Dr. Yaşar Kutluay'la beraber Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı, Kuran-ı Kerim'in türkçe mealini hazırladı.

Ankara Üniversitesi tarafından İbranice'yi öğrenmek için 1962 yılında iki sene müddetle iki asistan arkadaşıyla birlikte İsrail'e gönderildi. Bu suretle İslâm Felsefesinin İbranice'ye yapılan tercümelerini ve Yahudiler yoluyla Avrupa'ya geçişini doğrudan doğruya inceleme fırsatını buldu. Böylece uluslarası çevrelerce dikkat gören bir türk akademisyen oldu, 1965 yılında bir bursla Amerika'ya gidip Chicago Üniversitesi'nde iki yıl İslâm Felsefesi ile ilgili ilmî araştırmalar ve incelemeler yaptı.

İlim hayatında, özellikle geleneksel İslam anlayışında belirleyici olan bir takım tarikat ve cemaatlerin çemkinerek yaklaştığı Kelam ve Mantık konularına odaklanmıştır. 1968 yılında "Farabi ve İbn-i Sina'ya Göre Yaratma" adlı teziyle İslâm Felsefesi'nde doçent oldu. Doçent olduktan sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Kelam dersi vermeye başladı bunun yanı sıra (1969) İslam Hukuk Felsefesi (Usul ül-Fıkh) dersini de uzun yıllar okutmuştur. 1969-71 öğretim yıllarında Konya Yüksek İslam Enstitüsü'nde klasik mantık okuttu. Kelam alanında yaptığı çalışmalar sonucunda 1974 yılında Kelâm profesörü oldu ve aynı yıl kurulan Kelam İlmi Kürsüsüne başkan seçildi.

1974-75 öğretim yılında Harvard Üniversitesi'nin daveti üzerine Aile planlaması, Ahlak, Din ve Hukuk Felsefesiyle ilgili araştırmalarda bulundu. 1975-76 öğretim yılında Chicago Üniversitesi'nin daveti üzerine İslamiyet'in Değişen Toplum Karşısında Durumu'nu konu alan altı İslam memleketinin ilim adamlarının katıldığı seminerle yönetici olarak katılmıştır.

1980-82 yılları arasında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde dekanlık yapmıştır. 1985-89 yıllarında Kral Fahd Petrol ve Madenler Üniversitesi'nin daveti üzerine, Dhahran, Suudi Arabistan'da İslam Dini Esasları dersi verdi.

1989 yılında Türkiye'ye A.Ü. İlahiyat Fakültesi'ndeki görevine geri döndü, Kelam kürsüsü başkanı olarak 1997 yılında emekli olmasına rağmen aynı fakültede master ve doktora dersleri vermeye devam etmiştir ve bu görevini hala sürdürmektedir.

Görüşleri

Kelam anlayışına layık bir görüş çizgisi olduğu için, basmakalıp İslam anlayışına karşı çok radikal görüşleri bulunmaktadır ama bu görüşleri yüzünden kendisini Reform'cu olarak nitelemek doğru olmaz, çünkü benimsediği görüşler İslam'ın Altın Çağı olarak nitelenen dönemde karşılığı olan fikirlerdir. Kendisi, Ehl-i Sünnet'in Dört Hak Mezhep'ten biri olarak gördüğü Hanefi itakadına göre yetişmiştir, özellikle Bağdat'ta aldığı eğitimler de hep hanefi fıkhına göre olmuştur. H. Atay Hoca, tıpkı büyük imam Ebu Hanife gibi nakilciliğe karşı akılcılığı savunmaktadır. Bu bağlamda Ehl-i Rey ekolünün günümüzdeki temsilcisidir diyebiliriz.

Kader Görüşü

Yaygın olarak bilinen İslam'da iman'ın 6 maddeden oluştuğu fikrine karşıdır, lakin burdaki 6. maddenin (Bkz: Kader) iman esası olmadığını savunmaktadır. 1960 senesinde "Kur'an'a göre iman esasları" adıyla verdiği doktora tezi bu konuyla ilişkilidir. Bu doktora tezi aynı zamanda kitap olarak da basılmıştır ve imanın şartları olarak Allah'a (1), meleklere (2), kitaba (3), peygamberlere (4) ve ahiret gününe (5) diye olan iman şartları, Kur'an ayetleri ve hadisler üzerinden delil getirilirken, bunlardan başka bir iman şartı çıkartıp dayatmanın doğru olamayacağını söylemektedir.[1]

Kur'an Çevirisi Görüşü

Hüseyin Atay'a göre Kur'an-ı Kerim'in arapçadan başka bir dile mealini yapmak ya da onu tefsir etmek doğru değildir. Bu tür çalışmalarda ister istemez mütercimin yorumu okuyucuya Kur'an'ın asıl manasının dildeki karşılığıymış gibi verilmektedir. En büyük hata da burda ortaya çıkmaktadır, çünkü Kur'an ayetlerini meallendiren kişi, arapçaya derin lemesine hakim olması yeterli olmaktadır. Meali yapan kişi, Kur'an'ın ihtiva ettiği ve değindiği tüm konularda bilgi sahibi olması gerekmektedir, örneğin; ekonomi, hukuk, sosyoloji, astroloji, antropoloji gibi bilimleri bilmesi çok da mümkün değildir.

Atay, burda İslam filozoflarının örneğini vererek, Farabi ve İbni Sina gibi kimselerin yunanca bilmemesine rağmen Yunan Felsefesi'nden yapılan çeviriler aracılığıyla yararlandıklarını ve kendi felsefelerini oluşturabildiklerini söylemektedir. O yüzden Kur'an meali yapmak yerine, Kur'an'ın tercümesinin yapılması gerektiğini söylemektedir ve Kur'an tercümesini okuyan kişi kendi bilgi yeteneğine göre yorum yapması gerektiğini belirtmektedir.

  1. ^ Atay, Hüseyin; Kur'an'a göre iman esasları Sayfa 16, Ajans-Türk , Ankara, 1961