[go: nahoru, domu]

İçeriğe atla

Sümerler

Vikipedi, özgür ansiklopedi
11.13, 12 Ocak 2022 tarihinde 81.217.66.180 (mesaj) tarafından oluşturulmuş 26886277 numaralı sürüm (Şehir devletleri: Düzeltme)
Mezopotamya
Fırat · Dicle
Asuroloji · Sümeroloji
İmparatorluklar / Şehirler
Sümerler
Eridu · Kiş · Uruk · Ur
Lagaş · Nippur · Girsu
Akad İmparatorluğu
Akad · Mari
Amoriler
İsin · Larsa
Babil İmparatorluğu
Babil · Kalde
Asur İmparatorluğu
Asur · Nemrut
Horsabad · Ninova/Nineveh
Elam
Susa
Mezopotamya tarihi
Sümer (kral listesi)
Asur kralları listesi
Babil kralları listesi
Hitit kralları listesi
Sümerce · Akadca
Elam dili · Aramice
Hurrice · Hititçe
Enuma Eliş · Gılgamış
Ziggurat · Nibiru
Marduk · Asur-Babil dinleri

Sümerler, yaklaşık olarak M.Ö. 4000–2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde (Güney Mezopotamya) yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafî bölgede yaşamış bir uygarlıktır. Dünya'nın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilir.[1][2]

Sümerler, "Bereketli Hilâl" olarak adlandırılan Mezopotamya'da ortaya çıkan sayısız medeniyetin temelini atmıştır. Ayrıca astronomi ve yazı da tarihte ilk kez Mezopotamya'da, Sümerlerde ortaya çıkmıştır.[3] Genel düşünce, Sümerlerin çağdaşı olan halklarla yakın bir etkileşim ve benzerliklerinin olduğu yönündedir.

Sümer Devleti'nin, Sami olmayan izole bir topluluk tarafından kurulmuş olduğu kabul edilmektedir.[4]

Mezopotamya'da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medenî oluşumların temelini atan Sümerlerdir. Gerek astronomi, dil, matematik, tıp, yazı; gerek büyü, din, fal, mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlerdir. "Yaratılış" ve "Tufan"a, "Emeş ve Enten"e ilk kez Sümerlerde rastlanır. Yılbaşı ağacı süslemesi, evlilik yüzüğü, nazar boncuğu da ilk olarak Sümerlerde görülmüştür. Sümer döneminde 21'i küçük olan yaklaşık 35 büyük şehir ve kasaba vardı. Bunlar arasında Eridu, Kiş, Lagaş, Nippur, Ur, Umma, Uruk ve Zabalam sayılabilir.

Şehir devletleri

M.Ö. 4000 yılları başlarında Sümer sınırları kanallar veya sınır taşları ile belirlenmiş bir düzine şehir devletine bölünmüştü. Bütün şehirlerin merkezinde şehre ait özel bir sahip tanrı veya tanrıçaya adanmış olan ve bir rahip yöneticinin (ensi) veya kralın (lugal) idaresindeki tapınak bulunurdu.

Antik Mezopotamya bölgesinde şehir yerleşimleri

Hanedanlık öncesi ilk beş şehir:

  1. Bad-tibira (El-Medain)
  2. Eridu (Ebu Şahreyn)
  3. Larsa (Es-Senkereh)
  4. Sippar (Ebu Habbah)
  5. Şuruppak (Fara)

Diğer temel şehirler:

  1. Kiş (Uheymir ve İnharra)
  2. Uruk (Warka)
  3. Ur (El-Muqayyer)
  4. Nippur (Afak)
  5. Lagaş (El-Hiba)
  6. Ngirsu (Tello veya Telloh)
  7. Umma (Jokha)
  8. Hamazi 1
  9. Adab (Bismaya)
  10. Mari (Hariri) 2
  11. Akşak 1
  12. Akkad 1
  13. İsin (İşhan el-Bahriyat)

(1Yeri belirsizdir)
(2Mezopotamya'nın kuzeyinde kalan bir şehir)

Küçük şehirler (güneyden kuzeye):

  1. Kuara (El-Lahm)
  2. Zabala (Ibzeikh)
  3. Kisurra (Ebu Hatab)
  4. Marad (Wannat es-Sadum)
  5. Dilbat (Ed-Duleim)
  6. Borsippa (Birs Nimrud)
  7. Kutha (İbrahim)
  8. Der (El-Badra)
  9. Eshnuna (Asmar)
  10. Nagar (Brak) 2

(2Mezopotamya'nın kuzeyinde kalan bir şehir)

Agade'nin tam 330 km kuzeybatısında yer alan, ancak kral listesi'nde II. Erken Hanedan devrinde "krallık icra etmiş" olarak geçen Mari ve bir ileri karakol olan Nagar dışında şehirlerin hepsi Fırat-Dicle alüvyon ovasında, Bağdat'ın güneyinde, şimdiki Irak vilayetleri olan Babil, Diyala, Vasit, Zi Kar, Basra, Müsenne ve Kadisiye bulunuyordu.

Sümer şehri

Sümer şehri, Mezopotamya'nın güney ucunda, Dicle ve Fırat nehirleri arasında, sonradan Babil olmuş, günümüzde de Irak'ın Bağdat şehrinden Basra Körfezi'ne kadar olan bölgede idi.[5]

Sümer şehri Sümerlerden önce yaşamış, Sümerce konuşmayan ve Sami olmayan bir halk tarafından M.Ö. 4000-2350 yılları arasında kurulmuştur. Bu halka günümüzde Proto-Fıratlılar ya da Ubaidliler denmektedir. Ubaid ismi Al-Ubaid şehrindeki kazı alanından gelir. Ubaidliler, Sümer şehrinde kurulmuş ilk medeniyettir. Bataklıkları tarım için kurutup çanak-çömlekçilik, dokumacılık, dericilik, demircilik, taş oymacılığı ve ticaret gibi işlerle uğraşmışlardır. Ubaidlilerin bölgeye yerleşmesinden sonra çeşitli Sami halklar da aynı bölgeye yerleşmiş, kültürlerini Ubaidlilerinki ile karıştırarak Sümerler öncesi yüksek bir medeniyet kurmuşlardır.[5]

Antik Mezopotamya

Tarihçe

Çoğu tarihçiye göre Sümerler, M.Ö. 5500 ve 4000 yılları arasında bölgeye kalıcı olarak yerleşmiş bir Batı Asya halkıdır.[6][7][8][9][10] Samuel Noah Kramer, "Tarih Sümer'de Başlar" kitabında İran'dan gelen göçebeler ve Samilerin karışımı olan bir köy kültürü ile Sümer tarihinin başladığını yazıyor. Bu iki halkın ve kültürlerinin karışmasıyla Güney Mezopotamya'da meydana gelen ilk şehir devleti, bölgeye hâkim olmak için mücadele eden şehir devletlerine dönüşüyor. Genelde Samilerin üstün çıktığı bu mücadelelerde Mezopotamyalılar, diğer bölgelere genişlemeye başlıyorlar ve Yakın Doğu'da ilk imparatorluğu kuruyorlar.
Bu imparatorluk zamanla Elam olarak da bilinen bölge dahil olmak üzere İran'ın batı düzlüklerine kadar yayılıyor. Bu Mezopotamya imparatorluğu, Hazar Denizi ya da Kafkaslardan geldiği tahmin edilen, ilkel ve göçebe Sümerler ile karşılaşıyor. Mezopotamya imparatorluğu ile ilkel kabileler arasında tampon görevi yapan Sümerliler, ne pahasına olursa olsun direniyorlar. İlk karşılaşmalarda kendilerinden teknolojik ve kültürel anlamda gelişmiş olan Mezopotamyalılar üstün geliyor. Zamanla esir ya da paralı asker olarak Mezopotamya kültürünü yakından tanıyan Sümerler, kendilerine gerekli olan askerî teknolojiyi öğreniyor ve kendi kültürlerine uyguluyorlar. Zamanla gerilemeye başlayan Mezopotamya devletine üstün gelmeyi ve önce Batı İran topraklarını, sonra Kuzey Mezopotamya'yı almayı başarıp fethettikleri bu bölgede ilk Sümer devletini kuruyorlar.[11]

Sümerler denen ve dili bölgede uzun süre yaşayan bu halkın M.Ö. 3300 yıllarından M.Ö. 3000'e gelindiğinde bölgede en az 12 şehir devleti vardı.[5]

Bu dönemde her şehir genellikle surlarla çevrili olup kendi tanrısı vardı ve herbirinde en az bir tapınak bulunurdu. Sümerlerde tarihin belki de ilk kral listeleri ile karşılaşılır. Fakat bu listeler, genellikle tarihsel gerçeklerin ötesinde mitolojik unsurlara da sahiptirler. Örneğin kral listesine göre Tufan'dan önce Sümerlerin yaşadığı bölgede efsanevî sekiz yönetici (ve dolayısıyla şehir) mevcuttu. Kral listesine göre Tufan'dan sonraki ilk Sümer hanedanları Kiş, Uruk ve Ur'dur. Ünlü Gılgamış Destanı'nın kahramanı Gılgamış, kral listesine göre Uruk Hanedanı'nın krallarındandır.

Lagaş'ta iktidara gelen Ur-Nanşe, yaptırdığı inşaatlarla öne çıkmıştır. Urukagina da ilk yazılı reformları sayesinde tanınmıştır. Erken dönemlerde Sümerlerin ana tanrısı An iken sonraki dönemlerde bu tanrı yerine Enlil, Sümerlerin baş tanrısı konumuna yükselir. Enlil'in Nippur'da Ekur adında bir tapınağı vardır. Bu nedenle Nippur, Sümerlerin dinî başkenti kabul edilir, burada tapınak yaptırmak veya bu tip inşaatlarda çalışmak, hizmetli olmak önemli sayılırdı.

Ur savaşı'nı betimleyen resim

Sümerlerin sonu

Bâzı araştırmalarda Sümerlilerin zayıflaması, Sümer topraklarındaki tuzlanma ve buna bağlı tarımsal üretimin düşmesi gibi ekolojik nedenlere bağlanır.

Sümer bölgesinde Gılgamış Destanı gibi anlatımlara konu olan büyük bir sel meydana gelmiş ve bu Tufan'dan sonra bâzı şehir devletleri diğerleri üzerinde hakimiyet kurmuşlardır. Şehirleri birleştiren kralların ilki, M.Ö. 2800 yıllarında Kiş kralı olan Etana'dır. Kiş, Erech, Ur ve Lagaş şehirleri diğerlerine hâkim olabilmek için asırlar süren mücadelelere giriştiler. Bu durum, Sümerleri haricî düşmanlara karşı zayıf bıraktı. Önce Elamlılar (M.Ö. y. 2530-2450) ve sonra Kral Sargon yönetimindeki (M.Ö. 2334-2279) Akadlar Sümerlere saldırdı. Sargon hanedanı yaklaşık bir asır iktidarda kaldı ve şehir devletlerini birleştirdi. Sargon hanedanının yönetim modeli tüm Orta Doğu medeniyetlerini etkilemiştir.[5]

Akadlar tarafından çökertilmesi sonrasında Sümerler bir daha eski hâline gelemedi ve M.Ö. 2000'li yıllarda bağımsız kimliklerini kaybettiler.[kaynak belirtilmeli] Ardından gelen Akad ve Babil uygarlıkları çoğunlukla Sümerlerin izlerini taşıdı. Kendilerine has dilleri ve çivi yazıları uzun süre yaşadı. Sümer inanışları ve mitolojisi İbranilerin Babil sürgünü yoluyla Yahudi, Hristiyan ve İslâm inanışlarını etkilediği gibi Fenike-Yunan-Roma bağlantısıyla da günümüze kadar ulaşmıştır.

Sümer Kralları

Sümer ve yabancı devletlerde hükümdarlık yapan Sümer kralları bulunur.

Kültür

Sosyal hayat

Bir Sümer başlığı ve gerdanlığı

Devlet kentlerden oluşmuştu ve her kent surlarla çevrili idi. Kent içinde yüksek bir tepeye yapılan tapınak bulunurdu ki bu sosyal yaşamın merkezini oluşturmaktaydı.

Başlangıçta Anaerkil bir toplum yapısına sahiptiler.[kaynak belirtilmeli] İşbölümü derinleşmişti; 1. sınıfı din adamları ve askerler 2. sınıfı halk 3. sınıfı ise kölelerin oluşturduğu bir toplumsal hiyerarşi vardı. Sürekli savaşlar sonucunda halktan her insan kolayca köle edinebiliyordu. MÖ 3000-2500 yıllarında yüksek ruhbanlardan oluşan egemen sınıflar, dinsel yapıya sahip kent devletlerinin yöneticileri olarak ortaya çıktılar. Bu kral-rahipler dinsel ve siyasal işleri yürütürlerdi. Bir kentin baş rahibi, aynı zamanda o kentin başkanıydı.

Hukuk

Tarihte ilk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur. Bu özellikleri ile Sümerlere dünyadaki ilk Hukuk devleti denebilir. Otoritenin korunmak istenmesi hukuk kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Lagaş Kralı Urukagina ihtilal ile başa gelmiş bir askerdir. Her kanun bir prolog (önsöz), maddeler ve epilog (sonsöz, sonuç) olmak üzere 3'e ayrılır. Urukagina kanunları bu özellikleri barındırmadığı için reform olarak geçer. İlk detaylı ve yukarıda saydığımız özellikleri belirten kanun metni Ur-Nammu kanunlarıdır. önsöz, 22 madde ve sonsözden oluşur.

Dil ve yazı

Sümer yazısı
Sümer yazısı

İlk yazıyı MÖ 3200 yıllarında Sümerler buldu. İlk yazıları şekiller üzerine kurulu yani her varlık ve olay için bir şekil kullandılar. Çivi yazısı işaretleri geçmişteki bir resim yazısına dayanır. Bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir. Sümerce bilim dünyasındaki genel geçer görüşe göre yaşayan herhangi bir dille bağlantısı olmayan izole bir dildir. Aralarında Türkçenin de bulunduğu farklı dil aileleriyle ilişki kurmaya yönelik amatör ve profesyonel çalışmalar yürütülmüş olsa da bu çalışmalar genel olarak kabul görmemiştir.[12][13][14][15]

Edebiyat

Sümerlerin en önemli edebiyat eserleri; Gılgamış Destanı, Yaratılış Destanı ve Tufan Hikâyesi'dir. Sümerler kendi ülkelerine Kengir, konuştukları dile Emegir ve kendilerine Sag-giga derlerdi.[kaynak belirtilmeli]

Din ve mitoloji

Sümer dini

Ziggurat

Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına Ziggurat denirdi. Zigguratlar yedi katlı olup toplam üç ana bölümden oluşur. İlk katlar erzak deposu, orta katlar okul ve tapınak, son katlar ise rasathane olarak kullanılmıştır. Yazının icadı serüveni bu tapınaklara dayanır. Mezopotamya'da evler ve tapınaklar, taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır. Hem bu özelliğinden hem de sık sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır.

Sümerlerde hissedilen her nesnenin bir Tanrısı vardı ve insan görünümündeydiler, fakat insanüstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı. Tanrılar, insanlara ne istediklerini bildirmez. Ancak insanlar onlara, kendilerinden istenileni sorarak öğrenebilirdi.

Tanrılar

Bir mühürde ilah Annunaki tasviri

Sümer mitolojisinin en önemlilerinden Gılgamış Destanı'nda da adları geçen tanrılardan başlıcaları şunlardır:

  • Anu veya An: Gök tanrısı, önceleri baş tanrıyken sonra yerini hava tanrısı Enlil almıştır.
  • Enlil: Hava tanrısı, tanrıların babası, tapınağı Ekur Nippur kentindeydi.
  • Enki: Bilgelik tanrısı
  • Nimmah (Ninhursag): Ulu hanım, ana-tanrıça
  • Nanna (Sin (mitoloji)): Ay tanrısı
  • Utu (Şamaş): Güneş tanrısı, ay tanrısı Nanna'nın oğlu.
  • Ecem (Kueen): Kraliçe Soylular tanrıçası.
  • İnanna (İştar): Aşk ve Bereket Tanrıçası
  • Ninti: Sümer hayat tanrıçasıdır. Ninhursag tarafından Enki'nin vücudunu iyileştirmek için yaratılan sekiz tanrıçadan biridir. Ti kaburga anlamına gelir ve O'nun özel tedavi alanı kaburgalardır. Enki yasak çiçeklerden yemiş ve bu sebeple Ninhursag tarafından lanetlenmişti. Ninhursag O'nu iyileştirmek için diğer tanrılar tarafından ikna edilir. Bu hikâye daha sonra Tevrat'ın Genesis (yaratılış) bölümünde anlatılan Adem ile Havva'nın yaratılış hikâyesinin kaynağı olarak değerlendirilmiştir.

Yaratılış mitosu

Sümer inanışına göre başlangıçta gök ile yer birdi. Daha sonra gök ile yer, tanrılar tarafından ayrılmıştır. Sümer inanışında evrenin kökeni şu şekilde açıklanır:

  1. Başlangıçta ilksel deniz vardı; kökeni veya doğuşu konusunda bir şey söylenmemektedir, Sümerler onu her zaman varmış gibi düşünmüş olabilirler.
  2. İlksel deniz gök ile yerin birliğinden oluşan kozmik dağı vücuda getirdi.
  3. Tanrılar insan biçiminde kişileştirildiğinde, Anu (gök) eril, Ki (yer) dişildi. Onların birleşmesinden hava tanrısı Enlil doğdu.
  4. Hava tanrısı Enlil yerden göğü ayırdı ve babası Anu göğü ele geçirirken, Enlil annesi Ki'yi, yeri, ele geçirdi. Enlil ile annesi Ki'nin birleşmesi- tarihsel devirlerde Ninmah, "yüce kraliçe", Ninhursag, "kozmik dağın kraliçesi"; Nintu, "doğurgan kraliçe" gibi çeşitli adlar verilen tanrıçayla özdeşleştirilmiş olabilir- evrenin düzenlenmesini, insanın yaratılışı ve uygarlığın kuruluşunu başlattı.[16]

Bu konu aşağıdaki "Gılgamış, Enkidu ve Ölüler Diyarı" adlı Sümer şiirinin giriş bölümünde şöyle anlatılmaktadır:

Sümer heykelciği
Gök yerden uzaklaştıktan sonra,
Yer gökten ayrıldıktan sonra,
İnsanın adı konduktan sonra,
Anu göğü ele geçirdikten sonra,
Enlil yeri ele geçirdikten sonra,
Ereşkigal Kur'un ödülü olarak ele geçirilip götürüldükten sonra,
O denize açıldıktan sonra,
Baba Kur'a doğru denize açıldıktan sonra,
Enki Kur'a doğru denize açıldıktan sonra;
(Kur) krala ufak taşlar fırlattı,
Enki'ye koca taşlar fırlattı;
Onun küçük taşları, el kadar taşlar,
Onun koca taşları,... kamışların taşları,
Enki'nin gemisinin omurgası,
Saldıran kasırgaya benzeyen savaşta yenildi;
Krala karşı, geminin serenindeki sular,
Kurt gibi yutuyordu,
Enki'ye karşı, geminin ardındaki sular,
Aslan gibi vuruyordu'.[17]

Şiirden anlaşıldığı üzere başlangıçta bütün olan gök ve yer birbirlerinden ayrıldı ve böylece insanın yaratılışı buyruldu. Ardından gök tanrısı Anu göğün, yer tanrısı Enlil de yerin hâkimi oldular.

İnsanın yaratılışı

Sümer mitolojisinde insanın tanrılara hizmet etmesi için yaratıldığı anlatılır. Hava tanrısı Enlil tanrılara hizmet etmeleri maksadıyla Enki'nin tavsiyesiyle tahıl tanrıçası Aşnan ile sığır tanrı Lahar'ı yaratmıştır. Ancak bu iki tanrı bir gün öyle bir kavgaya tutuşmuşlar ki tüm işleri yapmaz olmuşlar. Kendilerine hizmet edilmeyen tanrılar, yeryüzündeki işleri yapmaktan yorulmuşlar ve bu konuyu Enki'ye götürüp şikayette bulunmuşlar. Uyuduğu için olan bitenden haberi olmayan Enki, tanrıça Nammu ve doğum tanrısı Ninmah'a insanı yaratması emrini vermiştir. Ninmah ve Nammu "derin suların üzerindeki" "balçığı" kararak şekil bakımından tanrılara benzeyen; ancak onların ölümsüzlük yeteneklerine sahip olmayan insanı yaratmışlar. İnsanın yaratılışı şerefine verilen şölende bütün tanrılar içerek sarhoş olmuşlar. Sarhoşluğun tesiriyle Ninmah'ın yarattığı altı insanın hepsi kusurlu olmuş. Ardından Enki'nin yarattığı insan da akli ve fiziksel bakımdan kusurlu olmuş. Hatasını düzeltmesi için Ninmah'tan yardım isteyen Enlil'i tanrı Ninmah yaptığı hatadan dolayı lanetlemiş.

Sümerlerde insanın yaratılışına dair diğer bir hikâye günümüz Adem inancına da kaynaklık ettiği düşünülen Adapa efsanesidir. Yasak meyve, cennet ve sonsuz yaşamdan kovulma, medeniyet bilgilerine veya sanatlarına sahip olma gibi Adem'e atfedilen diğer sıfat ve fiillere benzer niteliklere sahiptir.

Sümer Mitolojisinin günümüze etkileri

Arif Tekin'e göre, Sümer mitolojisine ait birçok unsur İbranilerin babil sürgünü gibi değişik yollar ve etkileşimlerle günümüze kadar değişimler geçirerek gelmiş, kutsal kitaplara konu olmuştur. Bunların başlıcaları yaratılış ve tufan efsanelerinde karşımıza çıkar. Başlıca temalar: Gök ve yer bitişik iken sonradan ayrılması, her şeyin sudan veya su üzerinde yaratılması, insanın balçıktan ve tanrıya (tanrılara) benzer şekilde yaratılması, erkeğe ait Ti (Sümercede yaşam özü ve kaburga anlamlarına gelmektedir) kullanılarak kadının yaratılması, ilk insanların bin (veya binlerce) yıl yaşaması, insanın Gökteki bilgiye ulaşmak için çabalaması ve bunun tanrıları sinirlendirmesi, tufan, gemi yapımı ve her canlıdan bir çiftin gemiye alınması vb.[18]

Orhan Hançerlioğlu'nun ifadeleri; "Sümer Tanrısı Marduk’un büyük önemi, üç büyük tektanrıcı dine kaynaklık etmiş olmasıdır. Tevrat’la İncil’deki hikâyelerin çoğu Sümer efsaneleridir. Nuh ve Tufan hikâyesinin aslı olan bu Sümer efsanesi, Tevrat’la İncil’den dört bin yıl öncedir. Gene aynı bölgede, MÖ XX. yüzyılda yaşamış olan Kral Hamurabi kanunları, Tevrat kurallarına kaynaklık etmişlerdir. Samuel Reinach, Orpheus adlı kitabında şöyle demektedir: Hamurabi kanunları için ileri sürülmesi gelenek haline gelen tarihten yedi yüzyıl önce yapılmıştır. Eğer Musevi kanunlarının Musa’ya Tanrı tarafından yazdırıldığı doğruysa, Tanrı, Hamurabi’nin yapıtını aşırmış demektir."[19]

(Ayrıca bakn; Utnapiştim, Ziusudra)

Bilim

Sümerler bölgeye yerleştiklerinde, çanak-çömlek yapmayı ve madenleri işlemeyi biliyorlardı. Aşağı Mezopotamya'da Dicle ve Fırat nehirleri kıyısında Uruk, Lagaş, Eridu, Ur, Kiş gibi kent devletleri kurdular. Gelişmiş bir yapı tekniği kullanıyorlardı. Yerleştikleri kesimlerde muazzam bir sulama sistemi kurup, kanallar, barajlar ve bentlerle hem seli önleyip bataklıkları kuruttular hem de düzenli sulamaya dayalı bir tarım geliştirdiler. Tekerleği de icat eden bu toplum tarlaları öküzlerin çektiği sabanlarla sürüyorlardı.

60 rakamına dayanan seksajismal sayı sistemini kullanan Sümerlerin "sos" dedikleri bu 60'lık birim bütün zaman ve mekân hesaplarında kullanılmaktaydı ve onları bir uyum içerisinde birbirine bağlıyordu. Ayı 30, yılı 360 gün olarak hesapladılar. Gece ve gündüzü on ikişer saate böldüler. Bir yılı 12 ay olarak hesapladılar. Ay ve Güneş tutulmasını hesapladılar. Aritmetik ve geometrinin temellerini attılar. Çarpma ve bölme cetvellerini buldular. Daireyi 360 dereceye böldüler.

İlkler/Matematik, astronomi ve burçlar

Sümerler matematik ve geometrinin temellerini atmışlardır. (Dört işlemi bulmuşlar, dairenin alanını hesaplamışlar, çarpma ve bölme cetvelleri hazırlamışlardır.) Sümerler astronomide de gelişmişlerdir. Burçları ilk Sümerler bulmuştur ve günümüze değin gelmiştir.

Artıklı ve doğru bir takvim kullanmışlar, bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır. Ayrıca Güneş saatini icat etmişlerdir. Dünyada ilk kez ay yılı hesabına dayanan takvimi Sümerler bulmuşlardır.

Türk edebiyatında Sümerler

Cevat Şakir Kabaağaçlı, eserlerinde Sümerlerin Mezopotamya bölgesine Orta Asya'dan göç ettiklerini belirtir. Sümer medeniyeti ile Orta Asyalılar arasındaki benzerlikler ortaya atılarak bu tez ispatlanmaya çalışılmıştır.[20] Orta Asya ve Sümer kültüründe dağların doruklarının kutsal sayılması ve dağların doruklarında yaşayan çeşitli tanrılara inanılması gibi benzerlikler iki bölge arasında köken birliği ya da kültür etkileşimi olduğunun kanıtı olarak öne sürülmüştür.[21]
Muazzez İlmiye Çığ gibi bazı Sümerologlar, Sümerlilerin bir Türk halkı olduğunu ileri sürmüşlerdir.[22]

Ayrıca bakınız

Dipnotlar

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2019. 
  2. ^ https://tr.khanacademy.org/humanities/world-history/world-history-beginnings/ancient-mesopotamia/a/mesopotamia-article
  3. ^ MSN Encarta Ansiklopedisi. Sümerler. 30 Kasım 2008. İng. <http://encarta.msn.com/encyclopedia_761576369/Sumer.html 25 Ocak 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Sümerler." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  5. ^ a b c d "Sümerler." Encyclopædia Britannica. Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica Inc.
  6. ^ Kramer, Samuel Noah (1988). In the World of Sumer: An Autobiography. Wayne State University Press. s. 44. ISBN 978-0-8143-2121-8. 
  7. ^ "Ancient Mesopotamia. Teaching materials". Oriental Institute in collaboration with Chicago Web Docent and eCUIP, The Digital Library. 30 Ağustos 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2015. 
  8. ^ "The Ubaid Period (5500–4000 B.C.)" In Heilbrunn Timeline of Art History. Department of Ancient Near Eastern Art. The Metropolitan Museum of Art, New York (October 2003)
  9. ^ ""Ubaid Culture", The British Museum". 25 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  10. ^ ""Beyond the Ubaid", (Carter, Rober A. and Graham, Philip, eds.), University of Durham, April 2006" (PDF). 13 Haziran 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  11. ^ Tarih Sümer'de Başlar, Samuel Noah Kramer, s. 185-186
  12. ^ Hayes, John (1997). Kaye, Alan (Ed.). Phonologies of Asia and Africa: Including the Caucasus. Eisenbrauns. s. 1002. 14 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Şubat 2017. 
  13. ^ Adam Falkenstein, Das Sumerische, Brill Archive, 1964, s.23
  14. ^ Fischer Weltgeschichte, Band 2, Fischer Bücherei, 1965, s.47
  15. ^ Piotr Michalowski, "Sumerian," The Cambridge Encyclopedia of the World's Ancient Languages." Ed. Roger D. Woodard (2004, Cambridge University Press). s. 19–59
  16. ^ Kramer, Samuel Noah, Sümer Mitolojisi, s.83
  17. ^ Kramer, Samuel Noah, Sümer Mitolojisi, s.80
  18. ^ [1] Arif tekin, Sümerlerden İslam’a Kutsal Kitaplar ve Dinler
  19. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Şubat 2017. 
  20. ^ Altıncı Kıta Akdeniz, Halikarnas Balıkçısı
  21. ^ Son Truvalılar, Sinan Meydan, s. 96
  22. ^ "Muazzez İlmiye Çığ, Sümerlilerin Türk ve Sümercenin Türk dili olup olmadığını anlatıyor". 3 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Dış bağlantılar